- 15 Ocak 2019
- 16
- 22
- 3
Toplumun ve teknolojinin gelişimi üzerine yazılan çoğu makalede yazan şudur: “Son 25 yıldaki gelişim, bundan önceki 3 asırdaki gelişimden daha fazladır.” Bu sözü günümüze revize edersek, son 10 yıldaki gelişim, geçtiğimiz bir asırdaki gelişimden daha fazla. Özellikle “akıllı” cihazlarla beraber gelişen dünyada, sokaktaki herkesin bundan 10 sene öncesine kadar saçma diyeceğimiz parmak hareketleriyle yaşamını sürdürdüğünü söylemek, çok da yanlış olmayacaktır.
Bitirme projem sebebiyle, akıllı cihaz ve işletim sistemleri hakkında detaylı bilgi sahibi oldum. İlginç rakamlar da karşıma çıktı. Dünya üzerindeki aktif telefonların %58'i akıllı telefon diyebileceğimiz cihazlardan oluşuyor. Bu akıllı telefonların %80'i Android, %16'sı iOS ve geri kalan kısımı da Windows Phone, Blackberry, Symbian gibi işletim sistemleri oluşturuyor. Günde 1 milyon Android işletim sistemi yüklü cihaz aktifleştirilirken, iOS yüklü iPhone 5C ve 5S saniyede 34 adet satıyor.
Bitirme projem sebebiyle, akıllı cihaz ve işletim sistemleri hakkında detaylı bilgi sahibi oldum. İlginç rakamlar da karşıma çıktı. Dünya üzerindeki aktif telefonların %58'i akıllı telefon diyebileceğimiz cihazlardan oluşuyor. Bu akıllı telefonların %80'i Android, %16'sı iOS ve geri kalan kısımı da Windows Phone, Blackberry, Symbian gibi işletim sistemleri oluşturuyor. Günde 1 milyon Android işletim sistemi yüklü cihaz aktifleştirilirken, iOS yüklü iPhone 5C ve 5S saniyede 34 adet satıyor.
Akıllı cihazlar sadece telefonlarla sınırlı değil tabiki. Tabletler, kameralar, saatler ve gözlükler de akıllı cihazlar arasına girdiler. Bu aşamada akıllara şu sorunun gelmesi gerekiyor: “Peki akıllı cihazlara nasıl uygulama geliştirebilirim?”
Android ve Windows Phone uygulama geliştirmek için herhangi bir işletim sistemi yüklü bilgisayarınız olması yeterli. Ancak iOS geliştirmek için Mac bir bilgisayarınızın olması gerekiyor. Geliştireceğiniz uygulamaya göre bilgisayarınızı seçtiyseniz, (veya bilgisayarınıza göre geliştireceğiniz uygulamayı seçtiyseniz) gerekli geliştirme ortamlarını bilgisayarınıza yüklemeniz gerekiyor. Bu aşamada internette küçük bir arama yaparsanız hem yerli hem yabancı çok sayıda kaynağa ulaşmanız mümkün. Türkçe kaynak olarak bütün platformlar hakkında bilgi alabileceğiniz en derli toplu
Platform ve gerekli geliştirme yazılımları yüklendikten sonra “nereden başlamalı” konusuna gelelim. Bütün platformlar farklı diller kullansalar da, hepsinde ortak bir nokta, nesneye dayalı programlama (object oriented programming) bilmeniz gerekiyor. İleri seviyede öğrenmenize gerek yok. Sadece neyin ne olduğunu anlamanız, okuduğunuz zaman çıkarabilmeniz yeterli. Ardından platforma göre yazılım dillerini de yine dediğim gibi ileri seviye olmasa da okuduğunuzu anlayacağınız seviyeye gelmesi yeterli. Ardından hem yerli hem de yabancı kaynaklardan uygulama yazmayı öğrenebilirsiniz. Geleceği Yazanlar yine bu konuda önerebileceğim kaynaklar arasında. Youtube’da The New Boston diye bir arama yaparsanız, çoğu yazılım dili ile ilgili anlatımlı videolar bulabilirsiniz. B u kaynaktan da Android ve iOS ile ilgili videolar izlenebilir. iTunes U üzerinden de Stanford Üniversitesi’nin çok güzel hazırlanmış iOS videolarını bulabilirsiniz.
Peki uygulamayı yazdık, nasıl insanlara ulaştıracağız? Android Play Market’e uygulama yüklemek için, bir kereliğine developer (geliştirici) üyesi olmanız gerekiyor. Üyeliğin ücreti, 1 kereliğine 25 dolar. Bu ücreti verdiğiniz zaman, ücretli ve ücretsiz uygulama yayınlamanız mümkün. Android Play Market’e uygulamanızı yüklerken, benzersiz bir paket isminizin olması ve uygulamanızın çalışması yeterli. Yüklediğiniz uygulama birkaç saat içinde Play Market’te yerini alıyor. iOS uygulamalarını App Store’a koymak biraz daha zor bir süreç. iOS developer ücreti senelik 100 dolar. Bu ücreti verdiğiniz sürece uygulama yükleyebiliyorsunuz. Yüklediğiniz uygulamalar belirli bir denetimden geçtikten sonra App Store’da yerini alıyor. Bu süreç günler alabiliyor. Android’e göre kontroller biraz daha sıkı denebilir.
Platform ve gerekli geliştirme yazılımları yüklendikten sonra “nereden başlamalı” konusuna gelelim. Bütün platformlar farklı diller kullansalar da, hepsinde ortak bir nokta, nesneye dayalı programlama (object oriented programming) bilmeniz gerekiyor. İleri seviyede öğrenmenize gerek yok. Sadece neyin ne olduğunu anlamanız, okuduğunuz zaman çıkarabilmeniz yeterli. Ardından platforma göre yazılım dillerini de yine dediğim gibi ileri seviye olmasa da okuduğunuzu anlayacağınız seviyeye gelmesi yeterli. Ardından hem yerli hem de yabancı kaynaklardan uygulama yazmayı öğrenebilirsiniz. Geleceği Yazanlar yine bu konuda önerebileceğim kaynaklar arasında. Youtube’da The New Boston diye bir arama yaparsanız, çoğu yazılım dili ile ilgili anlatımlı videolar bulabilirsiniz. B u kaynaktan da Android ve iOS ile ilgili videolar izlenebilir. iTunes U üzerinden de Stanford Üniversitesi’nin çok güzel hazırlanmış iOS videolarını bulabilirsiniz.
Peki uygulamayı yazdık, nasıl insanlara ulaştıracağız? Android Play Market’e uygulama yüklemek için, bir kereliğine developer (geliştirici) üyesi olmanız gerekiyor. Üyeliğin ücreti, 1 kereliğine 25 dolar. Bu ücreti verdiğiniz zaman, ücretli ve ücretsiz uygulama yayınlamanız mümkün. Android Play Market’e uygulamanızı yüklerken, benzersiz bir paket isminizin olması ve uygulamanızın çalışması yeterli. Yüklediğiniz uygulama birkaç saat içinde Play Market’te yerini alıyor. iOS uygulamalarını App Store’a koymak biraz daha zor bir süreç. iOS developer ücreti senelik 100 dolar. Bu ücreti verdiğiniz sürece uygulama yükleyebiliyorsunuz. Yüklediğiniz uygulamalar belirli bir denetimden geçtikten sonra App Store’da yerini alıyor. Bu süreç günler alabiliyor. Android’e göre kontroller biraz daha sıkı denebilir.